Servet-i Fünun Edebiyatı (1896 - 1901) 1895 senesinde Recaizade Mahmut Ekrem'in öncülüğünde Servet-i Fünun dergisi nde toplanan ve tüm...
Servet-i Fünun Edebiyatı (1896 - 1901)
1895 senesinde Recaizade Mahmut Ekrem'in öncülüğünde Servet-i Fünun dergisinde toplanan ve tümüyle batıya yönelen edebiyatçıların oluşturduğu edebiyat ve bu edebiyatı oluşturan genç sanatçıların topluluğudur. Genel hatlarıyla:
Zihniyet: Siyasi baskılardan dolayı içe kapalı, sanat için sanat ilkesini benimsediler. Fransa etkisinde, Salon edebiyatı yapıldı.
Tür: Batı ve Divan biçimleri devam etti. Romanda realizm, şiirde parnasizme bağlı kaldılar.
Tema: Siyasi ve toplumsal dışı konular işlendi.
Dil ve Anlatım: Dil ağır, üslup sanatsaldır. Kafiye kulak içindir.
Dönemin Sanatçıları: Halit Ziya Uşaklıgil, Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit Yalçın, Sülayman Nazif
Servet-i Fünun Edebiyatı Özellikleri
1895 senesinde Recaizade Mahmut Ekrem'in öncülüğünde Servet-i Fünun dergisinde toplanan ve tümüyle batıya yönelen edebiyatçıların oluşturduğu edebiyat ve bu edebiyatı oluşturan genç sanatçıların topluluğudur. Genel hatlarıyla:
Zihniyet: Siyasi baskılardan dolayı içe kapalı, sanat için sanat ilkesini benimsediler. Fransa etkisinde, Salon edebiyatı yapıldı.
Tür: Batı ve Divan biçimleri devam etti. Romanda realizm, şiirde parnasizme bağlı kaldılar.
Tema: Siyasi ve toplumsal dışı konular işlendi.
Dil ve Anlatım: Dil ağır, üslup sanatsaldır. Kafiye kulak içindir.
Dönemin Sanatçıları: Halit Ziya Uşaklıgil, Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit Yalçın, Sülayman Nazif
Servet-i Fünun Edebiyatı Özellikleri
- Yazarlar batının bilim, sanat ve edebiyatından yararlanmaya çalıştılar. Özellikle Fransız edebiyatını örnek aldılar.
- Şiir, hikâye, roman, edebi tenkit, makale ve mensur şiire çok önem verilerek bu türlerde Batılı örneklere ulaşılmıştır.
- Her şey şiirin konusu olabilir görüşünü benimsemişler.
- Dönemin siyasal baskıları nedeniyle gündelik yaşamın basit konularına eğilmişlerdir.
- Romanda realizm ve naturalizm; şiirde parnasizm ve sembolizm etkisindedirler.
- Dil ağır ve süslüdür.
- Arapça ve Farsça kelimeler fazla olup Fransızca'dan da kelimeler alınmıştır.
- Şiirde aruz veznini kullanmışlardır.
- Kafiye kulak içindir, görüşünü savunmuşlardır.
- Sanat için sanat ilkesine bağlıdırlar.
- Bu dönem sanatçıları toplumdan kopuktur.
- Tanzimat dönemindeki hak,adalet vb. konular bu dönemde terk edilmiştir.
- Batı şiirinden alınmış sone, terza-rima gibi yeni biçimler ve serbest müstezat kullanılmıştır.
- Bu dönem roman ve hikayeleri genellikle İstanbul'da gerçekleşir.
- Nazımı nesre yaklaştırmıştır.
- Beyit bütünlüğü yerine konu bütünlüğü sağlanmıştır.
- Şairler daha çok aşırı duygusal, hüzünlü, karamsardırlar.
- Dergicilik ön plandadır.
- Bu edebi hareket 1901 yılında, Hüseyin Cahit Yalçın’ın Fransızca'dan çevirdiği bir makalenin II. Abdülhamit yönetimince kışkırtıcı bulunmasından dolayı sonlanmıştır.
Yorumlar